Druid Büyücüsü Merlin Kimdir?
Druidler, sihir gücüne sahip barışçıl ve bilgilerini çok dikkatli bir şekilde saklamış insanlardan oluşan psişik bir topluluktur. Çok güçlü şifacılardır. Şamanlara benzetmek hiç yanlış olmaz.
Doğaya inanırlar, iyi amaçlar için büyü yaparlar. Druidler gerçekten de oldukça barışçıldırlar ve Serketler gibi şiddetli büyüleri yalnızca yabancıları veya onlara zarar gelmesini isteyenlerin topraklarına girmesini engellemek için kullanırlar. Büyüyü en saf haliyle ya da sihrin daha hafif yanıyla uygularlar. Sihrin kötülük için kullanılabileceğini kabul ederken, büyük iyilik için de kullanılabileceğine inanırlar ve onu iyilik için kullanmaya çalışırlar.
Druidlerin en büyük büyücüsü Merlin miydi?
Marlin Aslında bir isim değildi. Büyücü hekimlere verilen isimdi. Şamanlar benzetmek yanlış olmaz demiştim ya, aynı şaman kilesi gibi Merlin de bir tanımlama kelimesidir.
Merlin’in sakallı figürü, Mucize yaratana ve harika hikaye anlatıcısına bir atıftır. Hatta Leonardo Da Vinci’nin bir Merlin (büyücü) olduğu inancı da vardır.”Merlin’in sakalı” şaşkınlık göstermek için kullanılan yaygın bir büyücülük ifadesiydi. Yani Sakalı Bu güne kadar her şeyi görmüş ve yaşamıştır ki, hala bilge birini şaşkına çiviren bir şey olursa bu ifade kullanılır.
Merlin’in bir kişiye ya da bir kahramana dönüşmesi, MS 6. Yüzyıla Yuvarlak Masa hikaye kitaplarıyla başlar.
Tolkien hikayeleri de aslında o dönemi anlatıyor. Onun Gandalf’ı, Tunç Çağı Tuatha’larına rehberlik eden büyücü olabilir. Gandalf ve Merlin’in çok fazla ortak noktası var. Her bire ortak hikaye onları birleştirir.
Her şey MS 6. yüzyılın Orta Çağlarında anlatılan masallarla mı başladı yoksa binlerce yıl önce Ram adında bir Druid ile mi başladı?
Kesin olan şey, bilge şifacının sembolik figürünün Orta Çağ’da yeniden ortaya çıktığıdır. Her zaman var olan Merlin ruhu, efsanelerin tehlikeli ve büyülü dünyasında çok güçlü bir şekilde vücut bulmaya devam ediyor. Şaman ruhu gibi Merlin ruhu da bir sonra nesle aktarılıyor.
13. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar Merlin’den bahseden kitapların çoğu Arthur ve Yuvarlak Masa Şövalyeleri’ni de anımsatır. Ancak Merlin’i içeren hikayeler çok daha eskilere dayanıyor. Kaynaklarda Kraliyet soyundan gelen bir Merlinus Ambroisius’un izleri var.” Kökeni muhtemelen Roma’ya kadar uzanıyor, annesinin peri olduğu söyleniyor.
“Bir cadı ya da perinin oğlu, kökeni belirsizliğini koruyor. Eski efsaneler, hayatını Atlantis döngüsüyle ilişkilendirir. Annesi, Atlantis Kralı Avallach’ın kızı Charis’in doğduğu yerde dünyaya gelir, babası Breton Taliesin, Caer Dyvi kralı Elphin’in oğlu olacaktır. Bu köken farklılıkları, henüz gerçek bir tarihin keşfedilmemiş olması gerçeğinden kaynaklanmaktadır ve bu nedenle, tüm versiyonlar mümkün.
Efsaneye göre Merlin, İngiltere’de, Wells’teki büyük bir tepedeki küçük bir kulede ya da Armorican Brittany’de, Karanlık Orman’da Ponthus kayınlarının eteklerinde bir yeraltı evinde yaşıyordu.
Büyücüsü Merlin ve Arthur
Arthur efsanesindeki rolü, şimdiki İngiltere, Galler ve Brittany’yi bir araya getirerek Britanya Krallığı’nın kaderini taşımaya yardımcı olmaktır. Efsanevi bir bilgelik sayesinde kral Uther Pendragon’un arkadaşı ve danışmanı oldu.
İkincisinin ölümü üzerine, Uther’in gayri meşru oğlu Arthur’un babasının yerine geçmesine izin veren kılıç Excalibur’u yaptı. Sonra Arthur’u, şövalyeleri Kutsal Kase’nin arayışını başlatmak için Yuvarlak Masa’yı kurmaya teşvik etti. Hayatının sonunda, tüm bilgisine rağmen Merlin, Britanya Krallığı’nın kaderine ve Kral Arthur’un trajik sonuna karşı hiçbir şey yapamazdı. Başlangıçta, Merlin efsanesi Arthur döneminin bir parçası değildi. Arthur’dan çok önce var olmuştu.”
Çoklu ve değişken, tükenmez bir ilham kaynağı olan Merlin, popüler edebiyatın değişken karakteri olmak için zaman içinde sürekli olarak gelişti, “büyüleyici, peygamber, orman adamı, hayvanların efendisi, bilge, saf ve doğaya yakın bir sihirbaz, Yunan mitolojisindeki tanrı Pan’a bile benzetilir. Odin ve Zeus’un insan halidir aslında. Sembolik olarak Merlin, iyiliği, rüyalardan alınan bilgiyi, orijinal gücüyle doğayı temsil eder.” Onda her şey bizi büyüler çünkü “ebedi bir arketipin temsilidir”.
Tarihi ve efsaneyi aşan Merlin, Eski Din’in druid, sembolik figürünü temsil ediyor. Karakter daha sonra ona dahil edilmek üzere bir şekilde Hristiyanlaştırılacaktır, pek çok Aziz ona benzetilir ya da Merlin’in hikayeleri Azizlerin hikayeleri gibi anlatılır. Ancak onda druid arketipini görebiliriz: doğaya yakınlık, büyülü güçler, doğaüstü bilgi, bilgelik, uzun ömür, güçlülerin rehber veya danışman rolü.
Uzun yaşamın da “Merlin, bir adamı sonsuza kadar bağlamanın sırrını verdiği peri Viviane’e delice aşık oldu. Peri Viviane bu nedenle, uykuda Merlin’in etrafındaki “dokuz daireyi” çizerek bu sihri gerçekleştirmeye başladı. Büyü güçlü olduğundan, Merlin sonsuza kadar hapiste kaldı, aslında amacı bu değildi. Böyle bir şey olacağına inanmıyordu peri Viviane. Merlin, efsaneye göre, onun hâlâ Viviane’nin evi olan Comper kalesinin göl dibinde yattığına inanılır.Aslında o kadim bir ozan olduğu için onu sahiplenen çoktur bu yüzden mezarını birkaç yerde bulabiliriz.
Karanlık Orman olarak tanımlanan Paimpont ormanında, üzerinde şöyle yazan bir stel vardır: “İşte Merlin, perisi Viviane tarafından hapsedildi”.