Fenomen (Fransızca: fenomen (phénomène). Türkçe karşılık olarak “görüngü” kelimesi önerilmektedir. Belirli bir şekilde görünür olayları belirtmek için kullanılan, Türkçede de olay anlamında günlük dilde kullanılan kelime. Olağan olmak ya da olmamak fenomenin fenomen olması belirlemez. Buna bağlı olarak olağanüstü bir fenomenden de, olağan bir fenomenden de bahsedile bilinir.
Günümüzde şaşırtıcı olaylar sosyolojik anlamda fenomen sayılmakta, başka bir yöndense ilgi çeken haber konularına fenomen şeklinde yaklaşılmaktadır. Bu anlamda kullanılan terimin açık ve genel geçerli (neye göre şaşırtıcı ya da kime göre ve ne anlamda ilgi çekici?) bir tanımı var görünmemektedir.
Genel anlamda duyularla ve duyu yoluyla algılanan her şey için kullanılmaktadır. Felsefi anlamda ise daha kompleks anlam katmanları içeren bir terim olarak kullanılır; gerçek varlıktan ve mutlak görüntüden ayırt edilen bir kavramdır. Platon, fenomenler dünyasını gerçek dünyanın bir yansısı, yani akılla bilinen reel dünyanın bir görüntüsü olarak almıştır. Kant’ta olanaklı deneyin koşullarıyla ilişkili olan her şey fenomen olarak ele alınmıştır.
Felsefede somut, algılanabilir ve denenebilir olay ve nesne demektir. Bir nesne, olay ya da sürecin nesnel gerçekliğini vurgulayan bir ifadedir.
Edmund Husserl fenomen kavramını tam tersi olarak tanımlar. Husserl’e göre fenomenolojinin ele aldığı konu, algısal ve deneysel nesneler dünyası değil, tersine nesnelerin özüdür.
1-Genellikle duyularla algılanabilen her şey. Kendinde şey’in bağlılaşık kavramı. Görüngü hem gerçek varlıktan hem de salt görüntüden ayıt edilir.
2- (Fizik ötesinde): kendinde var olan salt bir gerçekliği ortaya koyan. Örneğin platon için duyulur dünya (görüngüler dünyası) duyulur üstü olan idealar dünyasının (platona göre gerçek dünya) yeni usla bilinen düşünülür dünyanın görüngüsüdür.