Güzel Kraliçe Nefertiti Kimdi?
Nefertiti büstü, Mısır’ın en ikonik sembollerinden biridir. Tanrı ve tanrıçalar kadar ilgi görmüş, binlerce yıl sonra bile hala güzelliğin sembolü olan Nefertiti (güzel bir kadın geldi) kimdir ve neden bu kadar önemlidir?
Gizemli Kökenler
Nefertiti’nin kökenleri hakkında çok az şey biliniyor, ancak onun güzellik ve güç mirası bugün insanların ilgisini çekmeye devam ediyor. Bazı kanıtlar, Akhmim kasabasından geldiğini ve Ay adında yüksek bir yetkilinin kızı veya yeğeni olduğunu gösteriyor. Diğer teoriler, yabancı bir ülkede, muhtemelen Suriye’de doğduğunu öne sürüyor.
Nefertiti’nin Amenhotep III’ün oğlu, gelecekteki firavun Amenhotep IV ile evlendiği, evlendiklerinde Akhenaten’in tahta çıkmasından önce olabileceği ve 15 yaşında olduğu düşünülüyor. Görünüşe göre MÖ 1353’ten 1336’ya kadar birlikte hüküm sürdüler. Altı kızı vardı, onların da bir oğulları tahtın devamını sürdüğünü tahmin ediliyor. Kızları Ankhesenamun (Aten sayesinde yaşıyor anlamına gelir) sonunda Mısır’ın gelecekteki hükümdarı olan üvey kardeşi Tutankhamun ile evlenecek
ti. Mısırda sanat birebir gerçeği yansıtmazdı. Onların döneminde sanat, kendilerini ve kızlarını, önceki dönemlerden alışılmadık derecede natüralist bir tarzda tasvir ediyor. Kral ve baş kraliçe, genellikle birlikte savaş arabalarına binerken ve hatta halk içinde öpüşürken gösterilen kabartmalarda birbirinden ayrılamaz gibi görünüyor. Çiftin, eski firavunların tasvirlerinde genellikle görülmeyen bir dinamik olan gerçek bir romantik bağlantıya sahip oldukları görülüyor.
Güneş Tanrısının İbadetleri
Nefertiti ve firavun, Aten’i Mısır’ın çok tanrılı inanç sisteminden en önemli ve ibadete değer tek tanrı olarak tanımlayan Aten kültünün oluşmasını sağladılar. Amenhotep IV, tanrıyı onurlandırmak için adını Akhenaten (bazı referanslarda “Akenhaten” olarak da görülür) olarak değiştirdi. Kral ve kraliçenin rahip olduğuna ve sadece onlar aracılığıyla insalarla Aten’e erişebildiğine inanıyorlardı. Nefertiti, yeni din için mutlakçılığının bir göstergesi olarak adını “Aten’in ışığı güzeldir, güzel bir kadın geldi” anlamına gelen Neferneferuaten-Nefertiti olarak değiştirdi. Kraliyet ailesi, tanrılarını onurlandırmak için Akhetaton şehrini inşa etti.
Nefertiti’nin Büstü
6 Aralık 1913’te Alman arkeolog Ludwig Borchardt liderliğindeki bir ekip, Amarna’daki kraliyet heykeltıraş Thutmose’un kazılan atölyesinin tabanındaki kumlu molozlara baş aşağı gömülmüş bir heykel keşfetti. Boyalı figür, ince bir boyun, zarif bir şekilde orantılı bir yüz ve sadece Nefertiti’nin görüntülerinde görülen bir tarza sahip mavi silindirik bir başlığa sahipti. Borchardt’ın ekibi, eserlerini Mısır hükümetiyle paylaşmak için bir anlaşmaya vardı, bu yüzden büst Almanya’nın payının bir parçası olarak gönderildi. Bir arkeoloji dergisinde tek ve kötü bir fotoğraf yayınlandı ve büst keşif gezisinin fon sağlayıcısı Jacques Simon’a verildi ve sonraki 11 yıl boyunca özel konutunda sergilendi.
1922’de İngiliz Mısır bilimci Howard Carter, King Tut’un mezarını keşfetti. Bunu uluslararası bir ilgi dalgası izledi ve Tut’un som altın cenaze maskesinin görüntüsü kısa sürede küresel bir güzellik, zenginlik ve güç sembolü oldu.
Bir yıl sonra, Nefertiti büstü Berlin’de sergilendi ve 20. yüzyılın ayaklanmaları boyunca büst Almanların elinde kaldı. Bir tuz madeninde Müttefik bombalarından saklanan ve Soğuk Savaş boyunca Hitler (“Kraliçenin başını asla bırakmayacağım” sözüyle Nefertti’ye ne kadar hayran olduğunu göstermiştir. Bugün 500.000’den fazla ziyaretçi kendine çekmeye devam ediyor.
Nefetiti ve Yılan Sembolü
Yılan, Aşağı Mısır’ın eski bir koruyucu tanrısı olan tanrıça Wadjet’in bir simgesiydi. Aşağı Mısır, Nil Deltası çevresinde kurulu krallıktı. Uraeus, Mısır toplumunda gücün ve ilahi korumanın en önemli ve her yerde bulunan sembollerinden biriydi. Mısır firavunları başlıklarında Tanrı ve tanrıçaları gibi Bu sebeple 
kullanırdı. Nefertiti diğer mısırı yönetenlerden farklı olarak, silindirik bir başlık tercih etmiştir. Aynı zaman da başlığındaki yılanda Uraeus sembolü yerine daha gerçekçi bir yılan tercih etmiştir. Diğer tanrı ve tanrıçalardan üstün hatta tek tanrı Aten’i kabul ettiği için olabilir. Bazı antik uzaylı teorisyenleri de Neferttiti’nin ve eşi Akhenaten’in başlıklarının o şekilde olmasının sebebinin, başının normal insan başına benzemediği, daha büyük olduğu ve bunu saklamamak için tercih ettiğini öne sürer. Nefertiti başka bir gezegenden gelmiş biri olabilir mi?
